55315

Kaynarca tanıtımı

Kaynarca İlçesi Kocaeli Yarımadasının Doğu Uzantısında, Sakarya Vadisi ile Karadeniz arasında yer almaktadır. Bu bölgenin tarihi Bitinya Krallığı ile başlar. (M.Ö.304-307) sonrası ise Pantos, Roma ve Bizans egemenliğine geçmiştir. 

1299 yılında Söğüt dolaylarında Osmanlı beyliğini kuran Osman Gazi Karadeniz'e kadar olan yörenin fethini Akçakoca ve Konuralp beylere verir. Akçakoca beyi bu yörenin fethini 1308-1317 yılları arasında tamamlar. 

Kaynarca'nın kesin kuruluş tarihi bilinmemektedir. Hoca köyü adıyla anılan köyün daha sonra Şeyhler adını alarak nahiye olduğu (1227 – 1888) tarihli Tapu kayıtlarından anlaşılmaktadır.1899 da meydana gelen büyük bir yangın sonucu Devlet daireleri önce Şeyh tımarı köyüne (1899-1909), sonra Kayacık-Çorallar köyüne (1909-1917) taşınır.1917 de tekrar nahiye olarak teşkilatlanan Şeyhler, 25.Mart 1920'de Yunan işgaline uğramış, 16.Nisan.1921'de geri alınmıştır. İkinci kez 30.Nisan.1921'de düşman işgaline uğramış ve 3.Mayıs 1921'de düşman işgalinden kurtarılmıştır.1922 yılında ikinci kez büyük bir yangın geçirerek 1922-1925 yılları arasında Topçu-Büyük Kaynarca köyüne nakledilmiştir. 

Önce Kocaeli'ye (İzmit) bağlı olan Şeyhler 1868'de Kandıranın İlçe olması üzerine Kandıra'ya bağlanmıştır. 1.Nisan.1959 yılına kadar Kandıra İlçesine bağlı kalmıştır. 

1.Nisan.1959'da 7033 sayılı kanunla “Kaynarca” adı ile İlçe olmuş ve 21.Ocak.1966 tarih ve 714 sayılı Kanunla'da Sakarya İline bağlanmıştır.

Acarlar gölü, Sakarya nehrinin Karadeniz'e ulaştığı ağız kesiminin yaklaşık 6 km batısında yer alır. Kıyı çizgisinden ortalama 1.5 km içeride ve kıyıya paralel bir uzanım gösteren Acarlar gölünün uzunluğu yaklaşık 12 km., genişliği ise 250 m ile 1250 m arasında değişmektedir. Sakarya ilimizin Kaynarca ve Karasu ilçelerinde yer alır. Bu Longoz (Subasar orman) alanı; Karasu ve Kaynarca'nın, Denizköy- Karamüezzinler- Taşlıgeçit- Başoğlu- Camitepe- Birlik- Turnalı- Büyükyanık- Üçoluk- Ortaköy- Zongildik köylerinin arasında kalır. Acarlar gölünün toplam alanı 2517 ha olup 861 ha alanı bataklıktır. Göl arazi parçasına ait olup, açılan kurutma kanalı neticesinde tarım arazisine dönüşmüş 360 ha alan mevcuttur.

Acarlar gölü lagün (deniz kulağı) özelliğinde olup, satıhlarda değişik özelliklerinde volkanik kayaç, fliş serisi, eski karasal sediment ve değişik yaşlardaki (Eosen-fliyosen) kayaçlar yüzeylenmektedir. Gölün tabanı alüvyon depoları ile kaplı olup kıyı kesiminde kumul depoları, gölün yakın çevresinde ise bataklık ürünü killi depolar mevcuttur.

Sahanın ekolojik dengesi yıpratılmış olmakla beraber halen doğallığını korumaktadır. Zengin bitki örtüsü (florası) korunan yaban hayvan türlerine bol ve çeşitli beslenme olanakları sağlamaktadır. Ayrıca, gölün sık ormanlarla kaplı olması ve su altı bitkisinin sıklığı hayvanlar için ideal korunma alanı sağlamaktadır. Bu durum hayvanların yuvalanma, yumurtlama ve yavrulamaları için mükemmel şartlar sağlamaktadır. Yabani hayvanların birbirine tehdit oluşturmadığı görülmüştür. Su kuşları ile yırtıcı kuşların beslenme farklılığı nedeniyle de beslenmeleri açısından rekabetin olmadığı belirlenmiştir.

Saha longoz ormanları ile kaplı olup göl tabanı tamamen geçilmez çok sık bitki örtüsüyle kaplıdır. Sazlık ve bataklık özelliği taşımaktadır. Gölün su kaynağını; dereler, kış mevsimindeki yağışların etkisiyle taban suyunun yükselmesi ve Sakarya nehrinde

oluşan taşkınlarla gelen sular oluşturmaktadır.

Saha içerisinde herhangi bir ağaçlandırma yapılmamıştır. Çevresindeki tarım alanlarını da genellikle

mısır ve buğday tarlaları oluşturmaktadır.

Ormanın hakim ağacını dişbudak (Fraxınus oxyphlla) %80 oranı ile oluşturmaktadır. Dişbudak ağacını % 10 oranı ile karaağaç (Ulmus campestris) %9 oranı ile kızılağaç (Alnus glutinosa) %0.15 Akçaağaç (Acer platanoides-Acer campestre), %0.05 ile de titrek kavak (Populus tremula) takip etmektedir. Bunların dışında çok az dağınık olarak gürgen (Carpinus betulus), kayın (Fagus orientalis), kızılcık (Cornus australis), fındık (corylus avellana), üvez (Sorbus torminalis), geyik dikeni (Crataegus monogyna) ile meşe ağaçları da mevcuttur. (Dönmez, Y.-1979-Türçek internet sitesinden alınmıştır.)

Alanda çok miktarda liana (sarılıcı) vardır. Az miktarda gelişmemiş ağaç türlerine de (gürgen, üvez, kayın, ova akçaağacı, kızılcık ve yabani fındık) rastlanmaktadır. Göl ile deniz kıyısı arasındaki kumul dizelerinde karaçalı, akçakesme, dağınık olarak da bodur meşeler yer alır.

Kıyıda yakın zamanda yayılmış kumul alanlarında ise kum sazları ve kum zambakları yayılış gösterir.

Değişik türdeki sarmaşıklar, sırımbağı (daphne pontica) ve çeşitli otlardan meydana gelen zengin bir orman altı örtüsü mevcuttur. Bataklık kısımlarda sazlar, nilüferler, sumercimeği ile kaplı su aynaları

ve su altı bitkileri bol miktarda mevcuttur.

Acarlar gölünde 2001 yılında bir kuş gözlemcisinin yapmış olduğu ve kayıtlarda mevcut olan çalışmasında 243 kuş türü tespit edilmiştir. Balıkçıl türlerinin, dalgıçların, ibislerin, karabatakların, yaban ördeklerinin ve bataklık kuşlarının birçok türünün, deniz ve balık kartalının bu bölgede konakladığı bir kısmının da kuluçkaya yattığı belirlenmiştir.

Gölde yaşayan başlıca su canlıları ise; sazan, yayın, yılanbalığı, sarıbalık, yağlıbalık, kızılkanat, turna, kefal gibi balık türleri ile zengin kurbağa türleri, tatlı

su kaplumbağaları ve tatlı su yılanlarıdır.

Saha üzerinde yapılan incelemeler sonucunda, gerek kuşların türlerinde gerekse miktarlarında önemli kayıpların olduğu anlaşılmaktadır.

Bütün olumsuzluklara ve tahribatlara rağmen saha bu haliyle de çok zengin bir faunaya (hayvan türleri)

sahip olup, kuşların büyük bir bölümü korunacak türler kapsamına girmektedir.

Kasım ayı ile gelmeye başlayan göçmen kuşların büyük bir bölümü mart ayı itibari ile sahadan ayrılmış olmaktadır.

Acarlar gölü (2517ha) yaban hayatı koruma ve geliştirme sahası kapsamına alınmış olup sit alanı ilan edilmiştir. Bu sahada zirai mücadele yapılmamaktadır. Saha içerisinde; enerji nakil hatları, yerleşme alanları ve sanayi tesisleri yoktur. Ancak sulama ve drenaj kanalları bulunmaktadır. Göl içerisinde ve çevresinde toprak yollar mevcuttur.

Acarlar gölünde insan tesiriyle birtakım olumsuzluklar gözlenmektedir. İnsanların oluşturduğu olumsuzlukların başında da avcılık gelmektedir. Acarlar gölü doğal yaşamının, bilinçsiz avlanma nedeniyle tehdit altıda olduğunu söyleyebiliriz. Bu tehditler, sabah ve akşam bekleri, gümecilik, kayıklarla göl içerisinde avcılık ile yavru ve yumurta toplama şeklinde gerçekleşmektedir.

Göl çevresinde yapılan tarım, yaban hayvanları için kolay besin bulmalarını sağlasa da yapılan zirai mücadele göl doğal hayatına zarar vermektedir. Ağaç kesimleri ve kök bitkilerinin toplanması da insan eliyle verilen zararlardandır. Yine, tarım faaliyetleri esnasında tarım makinelerinin yaptığı gürültü ve insan varlığı kuluçka ve yumurtlama dönemlerinde olumsuz etkiler yapmaktadır.

Türkiye Çevre Koruma ve Yeşillendirme Kurumu (TÜRÇEK) tarafından 2005 yılında çevre halkının göl yaşamına duyarlılığını artırmak amacıyla, Karasu'nun Karamüezzinler Köyü'nde bir yıl süre ile Acarlar Longozu Çevre Eğitim ve Ziyaret Merkezi açılmıştır.

Acarlar gölünde göl soğanı (Leucojum aestivum) sökümü kontrolsüz olarak yapılmaktadır. Turnalı Tarımsal Kalkınma Kooperatifi bu ürünün ekolojik dengeyi bozmadan ve bölge üreticilerine ek gelir sağlama doğrultusunda çalışmalarını sürdürmekte, sürdürülebilir yönetim için projeler geliştirmektedir.